“13 yaşındaki N.Ç., 2002 yılında iki kadın tarafından 26 kişiyle birlikte olmaya zorlandı. Aralarında yüzbaşı, kamu görevlileri, eğitimci ve muhtarın bulunduğu şüphelilerin yargılaması 7 yıl sürdü.
Zamanaşımı süresi dolmak üzereyken Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi, tecavüzcülere ceza indirimi yaptı. Alt sınırdan cezalar verdi. 24 sanık “15 yaşından küçük biriyle rızasıyla birlikte olmak” suçundan 1 yıl 8 ay ile 6 yıl arasında değişen hapis cezaları aldı.
Gerekçeli kararda 13 yaşındaki çocuk için “istese 26 erkeğe karşı koyabilirdi” denildi. Davanın 2 kadın sanığı ise 9 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Onlara üst sınırdan ceza verildi. Zira mahkemeye göre kadınlar yaşadıkları “iffetsiz” hayat nedeniyle “iyi hal indirimi” alamazdı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da kararın yasaya ve usule uygun olduğunu savunmuş. Kararın onanmasını istemişti. Yargıtay 14. Ceza Dairesi de verilen indirimli cezayı uygun buldu, mahkemenin sadece “ırza geçme” ve “ırza geçmeye iştirak” suçlarından verdiği cezaların artırılabileceği yorumunu yaptı. Yerel mahkeme, Yargıtay’ın görüşünü yerinde bulsa bile verilen ceza artırımı 2 buçuk yılı geçmeyecek.
Yargıtay ayrıca suçunun zamanaşımına girdiği yorumunu da yerinde buldu. Böylece sanıklar, zamanaşımı sayesinde 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezalarından kurtuldu. ”
Okuduklarınız CNNTurk sitesinden alınmış bir haber…
Çoğu kişi için bu kadarla kalacak, taa ki günün moda deyimi ile “empati” kurmayı başarana ya da yakınlarında görene kadar…
13 yaşındaki bir çocuğun uğradığı saldırıyı, suça ortak olmayı gözardı ederek, aklayarak sonlandıran hukuk sistemi, ülkenin ahlak sisteminin de göstergesidir. Söylenecek söz de yok aslında. Ülkemiz üniversitesinde yazık ki halen barındırılan, Orhan Çeker’in senenin başındaki açıklamalarını hatırlarsınız…
Ünvanların altına sıkışmış hukuk sistemimizle ortadoğuya hamilik yapıp (!) dünyaya insanlık dersleri (!) vermeye çalışırken, 13 yaşında bir çocuğun hakkını bile koruyamıyoruz… Ey güzel ülkem!
Ülke yol ve kooperatif yaparak gelişmiyor sadece, insanlığı korumak lazım önce…
Bir ülkenin gelişmişliğini eğitim ve hukuk sisteminden anlarsınız. Şimdi dönün yeniden bakın. Ne kadar gelişmişiz?
Tuğba Makina
mahkemenin kırıldığı nokta neden 26 kişiden sonra şikayetçi olduğudur.buyüzden cezalarında düşüş vardır.
Bu nasıl bir kırılma noktasıdır Mustafa Bey bilmiyorum. Çünkü karşınızdaki çocuk yaşta böyle bir şeye maruz kalmış bir kişi, bu işin bir de psikolojik boyutu var. Bir kişi bu tarz bir şeye maruz kalıp nasıl rasyonel bir şekilde hareket edebilir?
Ayrıca adalet zamanlamaya bu kadar önem veriyorsa niçin aradan bu kadar yıl geçtikten sonra bile tecelli edemiyor?
Toplum olarak bu kadar kötülüğü nereden öğrendik ? İnsanları, hayatı sevmemeyi yarınları düşünmemeyi bize kim önerdi ? Neyin cinnetine kapıldık da hep övündüğümüz değerlerimizi vicdanımızı soysuzluk ağacında astık ?
İğrenmeyle karışık nefretle okudum. Bu gibi suçların azalması için cezaların caydırıcı olacağı yerde adeta ödül gibi olduğunu görünce yönetim çarkının pas tuttuğunu vurgulayabilirim. Zira bir tecavüz davası 10 yıl sürmemeli.