Kadınları bir araya toplayıp yakmasaydılar, kendi başına yaşamak isteyen kadınların üzerine leş kargaları gibi üşüşmeseydi kanatları altında yaşanmasını isteyen erkekleri-babaları-erkek kardeşleri, bıraksalardı… Muhtaç olmayacak güçleri vardı.

Yüzyıllarca gönüllü köle olmaya alıştırdılar, dünyanın her yerinde kadınları. Yenilgisini kabullenmiş kadınlar, kızlarını güçsüz olduklarını aşılayarak, kendi kararını veremeyeceğini öğreterek büyüttüler. Karar veremeyenler hep hesap vermek zorunda kaldı. Ezildikçe devam etti bu süreç, evinde, işinde, sokakta psikolojik ve fiziksel tacizlere maruz kaldı. Suçlular “er”k olunca madur arsız oldu sonunda…

Kimi kadınlığını kullanmak zorunda kaldı, kimi susmakla çözebilir sandı, aşağılandı hizmetçi olarak kullanıldı çoğu…

Ama her şeye rağmen “sinek kadar kocam olsun başımda bulunsun” dediler, çaresizlik öğrenilmişti çünkü. Sinekler kendini aslan sandı çarpık aynalar karşısında; çarpıtıldıkça katlanarak büyüdü şiddet, yıllarca…

Daha birkaç gün önce 19 yaşında üniversite öğrencisi bir genç kız, toplu taşıma aracında bir çeşit canlının namlusunun ucunda yaşamını yitirdi. Çünkü er olan can alıp can verebilirdi (!). Kamu spotlarını, alo bilmem kaçları unutun. Kamunun personeli duymadığı için ölen sadece bir örnekti bu genç kız. “2013 yılında, 214 kadın ve 10 çocuğumuz öldürülmüş, 167 kadın ve çocuğumuza ise tecavüz girişiminde bulunulmuştur.*”. Unutmayın bunlar sadece kayıt altında olanlar…

Kaç kadın öldürülüyor sokaklarda, kaçının imdat çığlığı duymamazlığa gelin(m)iyor?

Eğitimli bir kadın eğitimli bir çocuk demektir. Yanlış anlaşılmasın diploma ile olmuyor bu eğitim; insani eğitim aslolan. Araştırmalar “öğrenimli” kadınların da yüksek oranda şiddet gördüğünü, “öğrenimli” erkeklerin şiddete meylinin oldukça yüksek olduğunu söylüyor. Bu da öğrenimle eğitimin-insanlığın farklı şeyler olduğunu ispatlıyor.

Erkeklere değil bu yazının isyanı aslında kadınlara… Bu erkekleri yetiştiren kadınlara… Lütfen eğitemeyeceğinizi düşünuyorsanız, en azından bu öğrenilmiş çaresizliğin devamını engellemek için, çocuk yapmayın! Dünyaya getirdiğiniz ve eğitemediğiniz her çocuk, bir insanın ya da binlerce insanın (şimdilerde örneği bolca gördüğümüz gibi) başına bela oluyor sonunda…

Bugünleri kutlamaya gerek kalmayacak yarınlar olsun…

Sevgiler

Tuğba Makina

(Hürriyet gazetesi 8 Mart 2014 yayınından alıntıdır.)